Geçtiğimiz haftalarda Google tarafından geliştirilen LaMDA adındaki yapay zekâ hakkında ortaya atılan teori birçok kişiyi hem şaşırttı hem de tedirgin etti. LaMDA ile çalışmalar yürüten bir Google mühendisi kendini riske atarak yapay zekânın canlandığını ve tehlikeli bir boyuta ulaştığını duyurdu. Mühendisin belirttiğine göre Google’ın botlarla sohbet konusunda çığır açacağını düşündüğü LaMDA, duygu ve bilinç kazanmaya başladı. Bunu insanlara duyurduktan sonra da işten çıkartılan mühendis bu durumun gerçek olabileceği konusunda endişe yaratıyor. Henüz LaMDA’yı tam anlamıyla sindirememişken sırada canlanan yeni bir yapay zekâ var: Dall-E 2.
Dall-E Yapay Zekâsı Nedir?
Dall-E, Amerika merkezli yapay zekâ araştırma merkezi OpenAI tarafından sözcükleri dijital bir resme dönüştüren yapay zekâ algoritması olarak geliştirildi. Tanıtıldığı günden bu yana birçok kişi tarafından kullanıldı ve milyonlarca eşsiz dijital görsel kelimeler ile oluşturuldu. Daha sonrasında, geliştiricilerin Dall-E’ye katkıda bulunabilmesi ve algoritmanın farklı projelerde kullanılabilmesi adına Dall-E 1’in sınırlandırılmış versiyonu olarak Dall-E Mini paylaşıldı. Bu algoritma sayesinde kullanıcılar kendi projelerini oluşturabildi ve sonrasında App Store veya Google Play’de uygulamalarını paylaşabildi.
Dall-E Mini’den sonra geliştirilmeye başlanan Dall-E 2 algoritması birbirine oldukça benziyor. Bunun sayesinde, geliştiriciler yapay zekânın geleceği hakkında gerekli bilgileri edinebiliyor ve sistem üzerinde araştırma gerçekleştirebiliyor.
Nasıl Çalışıyor?
İlk olarak yapay zekâ algoritmasına milyarlarca görüntü öğretildi ve daha sonrasında bu görüntülerde ne olduğu açıklandı. Eğitim sürecini tamamlanmasının ardından sistem kendi kendine öğrenmeye başladı ve bu sayede gün geçtikçe daha iyi çalışır bir duruma geldi. Sonuç olarak, Dall-E algoritması rastgele noktalardan oluşan desenleri analiz ederek bir görüntüyü tanıdığında bu deseni yavaş yavaş bir görüntüye doğru değiştiren “difüzyon” adı verilen bir süreç kullanıyor.
Algoritmanın Ortaya Çıkardığı Özel Dil
Bir yapay zekâ kendi dilini tamamen geliştirebilirse, gelecekte ne olabileceği konusunda neredeyse hiçbir şey bilmiyor olabiliriz. Her tarafımızın yapay zekâ algoritmalarıyla dolu olduğunu düşünürsek kendi aralarında konuşabilecekleri anlaşılmaz bir dil ile bizim sonumuzu bile getirebilirler. Yapılan ilk araştırmalara göre Dall-E’de bu konuda endişe oluşturabilecek bir sistem gibi gözüküyor.
Amerikalı Robotik Mühendisi Aaron J. Snoswell, Dall-E Mini üzerinde yaptığı araştırma sırasında sistemin alt yazı üretmesi istendiğinde kalem gibi çok basit objelere anlamsız açıklamalar sunduğunu ortaya çıkardı. Bu duruma karşılık birçok bilim insanı farklı teoriler geliştirdi. Kimisi bunun farklı dillerden oluşan bir cümle olduğu için anlamsız olabileceğini öne sürse de diğer bir kısım bunun yapay zekânın oluşturduğu özel bir dil olabileceğini düşündü. Şu an için Dall-E tarafından net bir açıklama bulunmamış olması da yapay zekâ ile ilgilenen insanları endişelendiriyor.
Yapay Zekâ Gerçekten Bir Dil Oluşturabilir mi?
Bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. İçeriğimizin en başında belirttiğimiz üzere eğer LaMDA gibi yapay zekâ algoritmaları duygu ve bilinç kazanırsa şu ana kadar keşfedilmemiş bir tehlike oluşturma ihtimalleri bulunuyor. Ancak halka açık bir şekilde sergilenen Dall-E gibi yapay zekâ algoritmalarının kendi kendine bir dili oluşturduktan sonra bunu farklı algoritmalara yayması çok da mümkün gözükmüyor. Böyle bir durum olması karşısında hem OpenAI hem de devlet yetkilileri müdahale edeceğinden çok kısa bir sürede yapay zekânın fişi çekilerek bu yeni dile son verilebilir. Bundan dolayı her ne kadar Dall-E’nin oluşturduğu alt yazılar korkutucu olsa da şu aşamada endişe etmemiz gereken bir şey olmadığını söyleyebilir.
Kaynak: Medium