Her gün tüm dünyada milyonlarca yeni bina inşa ediliyor. Bunların bazıları birçok kişi tarafından modern ve hoş olarak nitelendirilse de bazıları şehrin yapısına hiç uymayan ve hoş gözükmeyen mimarlık eserleri olabiliyor. Örneğin, 117 yılında inşaatına başlanan Pisa Kulesi her ne kadar mimarı açıdan göz kamaştırıcı bir yapı olsa da yapımı aşamasındaki bir hata yüzünden bir mühendislik hatası olarak karşımıza çıkıyor. Sanal gerçeklik teknolojisi, mimarlığı ve mühendisliği dijital alana taşıyarak yaratıcılığın sınırlarını zorlamanın önünü açıyor.
Sanal Dünyada Mimarlık Çizimleri
Günümüzde mimarlık bölümünde okuyan birçok öğrenci, kağıt başında çizim yaparak veya model oluşturarak çok fazla zaman harcıyor. Bunun daha kolay bir alana taşınmasını kim istemez ki değil mi? Modelleme uygulaması olarak görev yapan SketchUP gibi programların sanal ortama aktarılmasıyla birlikte, VR teknolojisinin getirdiği 3 boyutlu kavrama becerileri, daha etkin kullanılmaya başlanabilir.
Çizimlerin sanal gerçeklik dünyasına taşınmasıyla birlikte mimarlık sektörünün büyük bir dönüşüm geçirmesi söz konusu olacaktır. Bu teknolojik gelişmeden sonra yapay zekânın yardımı ile binanın tasarımı belirlenebilir ve gerekli unsurların eklenip çıkarılmasına yardımcı olmasıyla daha yaratıcı ve sorunsuz binalara kavuşabiliriz.
Sanal Dünyada Mühendislik
Binaların yapımı aşamasında görevi bulunan paydaşlardan birisi de inşaat mühendisleri. Mimarlık ile mühendislik arasındaki temel fark mimar olan kişilerin binanın nasıl gözükeceğini ve hangi alanlarla hangi parçaları olması gerektiğine karar verirken mühendis olan kişilerin binanın nasıl ayakta duracağına karar vermesidir. Bir önceki başlıkta incelediğimiz üzere mühendisler mimarın oluşturduğu dijital çizimleri ve modelleri kullanarak binanın nasıl yükselebileceğini belirleyebilir ve bunun üzerine çeşitli deneyler gerçekleştirebilir.
Simülasyon Deneyleri
Dijital ortam yardımıyla mimar ve mühendisin ortak çalışmasından çıkan ürün şu ana kadar hiç görülmemiş bir sağlamlık seviyesine ulaşabilir. Neden mi?
Günümüzde binanın tasarımı ve mühendislik çalışmaları tamamlandıktan sonra ortaya bir model çıkarılıyor ve bunun üzerinde testler gerçekleştiriliyor. Binanın ne kadar sağlam olduğu ve standartlara uygunluğu bu testler ile kontrol edilebiliyor. Ancak oluşturulan model gerçek binanın aynısı olmadığından dolayı yeteri kadar detaylı analiz sağlanamayabiliyor. Mimari alandaki sanal gerçeklik geliştirmeleri ile günümüzden kat ve kat daha gelişmiş simülasyonlar kullanılabilir. Örneğin, binanın tasarımı ve mühendisliği bittikten sonra dijital ortamda gerçek boyutunda oluşturulabilir ve inşa edilmesi planlanan konuma yerleştirilebilir. (Metaverse'e hoş geldiniz!)
Bu sayede hem binanın estetik açıdan diğerlerine kıyasla nasıl gözüktüğü anlaşılabilir hem de yer şekilleri, toprak yapısı gibi yerleştirileceği alana spesifik olan unsurlar test edilebilir. Bunun sonucunda binadaki sorunları çözmek ve yıkılması neredeyse mümkün olmayan bir mimari inşa etmek mümkün olabilir.
Sanal Mimarlık ile 3D Yazıcı İmkânı
Sanal ortamdaki modellerin avantajları yalnızca simülasyonlarla da sınırlı kalmayabilir. “3B Baskı ABD’nin Konut Problemine Çözüm Olabilir mi?” içeriğimizde de bahsettiğimiz üzere sanayi için özel olarak geliştirilmiş 3D yazıcılar ile ev baskısı alabilmek mümkün. Bu yazıcıların daha fazla geliştirilmesi ve günümüzdeki vinçler gibi yüksek yapılabilmesiyle birlikte ileride sanal ortamda oluşturduğumuz evleri baskıya gönderebiliriz. Bu şekilde, inşaat sürecinin yapım aşamasında çalışan kişilere tasarımı anlatmak, malzemelerin kalitesinden emin olmak, işçi güvenliğini sağlamak gibi birçok detayını ortadan kaldırabilir ve bina yapımını birkaç ayda tamamlanabilecek bir duruma getirebiliriz.
Geleceğin modern yapılarının günümüzdekilerden çok farklı olacağını son yapılan binalar ile az çok tahmin edebiliyoruz. Ancak giderek zorlaşan mühendislik hesaplamaları da bu modern binaların sürdürülebilirliği konusunda ortaya sorular çıkarıyor. Örneğin, mimar büyüleyici bir tasarım ortaya koyuyor ancak mühendis bu binanın yapılamayacağını söylüyor. Sanal ortamda oluşturulan modeller ve testler ile 3D yazıcıdan baskı alabilme potansiyeli bu imkânsızlığı ortadan kaldırmayı hedefliyor. Başka bir deyişle, gelecekte hiç alışkın olmadığımız tasarımları görmeye hazırlanmaya şimdiden başlamalıyız!