top of page
  • Writer's pictureCan Duru

Dronelar ile Küresel Isınmayı Engellemek

Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte atmosferdeki yaşam canlılar için giderek zorlaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Şırnak ilimize bağlı Cizre’de 49.1 derece ile Türkiye’nin en yüksek sıcaklık rekoru kırıldı. Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da sıcaklık rekorları kırılıyor. Arabalardan çıkan egzoz gazları, bilinçsizce kullandığımız ürünler, fabrika atıkları ve en önemlisi kontrolsüz kentleşme gibi önemli etkenler iklim krizine yol açıyor.

Dünyayı korumaya çalışan ve küresel ısınmanın tehlikelerini tüm insanlara göstermeyi amaçlayan iklim aktivistleri birçok duyuru ve öneri yapıyor olmasına rağmen küresel ısınmanın önüne geçemiyoruz. Bilim insanları, iklim krizinin önüne geçmek için çok geç kaldığımızı ancak sonuçlarını hafifletebileceğimizi vurguluyor. Şu ana kadar uygulanan yöntemler maalesef etkili olmadı, peki havayı kontrol ederek küresel ısınmayı durdurabilir miyiz?

Geleceğimiz Kurtulabilir

Hava durumu verilerinin ortalamasına göre Türkiye’de yaklaşık olarak 25-30 derece aralığındaki sıcaklıklara maruz kalıyoruz. Bu nedenle dışarı çıktığımızda sağlığımızı kötü etkileyebilen sıcaklıklarda, azalan yağmur ve artan nem gibi durumlardan dolayı nefes alamıyor gibi hissediyoruz. Ülkemizde biz 25-30 derece sıcaklıklarda rahatsız olurken, dünyaya baktığımız zaman Amerika’da bulunan Oregon eyaletindeki Portland, sıcaklıkların 46 dereceye ulaşmasıyla birlikte Haziran 2021'de rekor kırdı. Bu durumdan, sıcaklıkların giderek dayanılmaz boyutlara ulaştığını ve bunun önüne geçmemiz gerektiğini anlamak mümkün. Dünyanın en hızlı kentleşmiş şehirlerinden Dubai’nin bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri de genellikle çok az yağışla birlikte belirttiğimize benzer sıcaklıklar görüyor. Hava durumunu kontrol eden insansız hava araçları olarak adlandırdığımız dronelar, çok az miktarda yağan yağmurun sebep olduğu ölümcül su kıtlığıyla mücadeleye yardımcı olabilir.

Yapay Yağmur Bulutları Oluşturmak

Belki arabalara, fabrikalara ve diğer üreticilere yasaklar uygulayarak küresel ısınma etkilerinin önüne geçememiş ve yavaşlatamamış olabiliriz. Ancak yapay yağmurlar ile dünyamızın ihtiyaç duyduğu suyu sağlayabilirsek küresel ısınmayı yavaşlatabilir, hatta belki de durdurabiliriz. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İngiltere’nin önde gelen okullarından Reading Üniversitesi tarafından tasarlanan yağmur kontrol dronları geliştirmeyi temel alan dokuz farklı yapay yağmur projesine 15 milyon dolar yatırım yaptı.

Droneların yapay yağmur oluşturduğunu söylemiştik ancak bu cihazların kendileri yağmur üretmiyor. Bulut tohumlama sistemi ile bulutların içindeki partiküllerin elektrik yüküyle aniden hızlanmasını ve yer değiştirmesi sağlanıyor. Bu şekilde damlacıklar şarj edilerek yağmur oluşturuluyor. Yapay yağmur oluşturma teknolojisi her ne kadar kulağa imkansız gibi geliyor olsa da 2021'in başından bu yana Ulusal Meteoroloji Merkezi (NCM) 126 bulut tohumlama örneği gerçekleştirdi ve bunları gerçekleştirmeye devam ediyor.

"Bulutların içindeki damlacıkları buluttan düştüklerinde yüzeye kadar hayatta kalabilecekleri kadar büyük hale getirmeye çalışıyoruz." - Projedeki önde gelen araştırmacılardan, Keri Nicoll

Bizi Bekleyen Tehlikeler

Keri Nicoll’un araştırma ekibinin geliştirdiği uçakların yerini alan insansız hava araçları ile yağmur yağdırma sistemi, Dubai üzerinde başarılı bir şekilde yağmur yarattı. Bu duruma baktığımızda sistemin çok başarılı bir şekilde çalıştığını anlayabiliriz. 40 derece sıcaklıklarla mücadele eden Dubai’ye yolları kaygan yapabilecek kadar yağmur yağdıran bir teknoloji, küresel ısınmanın ve nefes almayı imkansızlaştıran sıcaklıkların etkisini azaltarak ortadan kalkmasına destek olabilir.

Sele yol açabilir mi?

Test edilen sistem bazı yolları kayganlaştırabileceği için bazı uzmanlar, bulut tohumlama tekniğinin tehlikeli sellere yol açabileceğini iddia ediyor. Ulusal Meteoroloji Merkezi’nde Meteorolog ve Bulut Tohumlama Uzmanı olan Sufian Farrah, yeni teknolojinin sellere yol açabileceği konusunda diğer bilim insanları ve araştırmacılar ile aynı görüşü desteklemiyor. Sufian Farrah’ın teknoloji dergisi Wired’a yaptığı bir açıklamada, geliştirdikleri sistem ile yalnızca yağmur miktarını artırdıklarını ve sel yaratmadıklarını belirtiyor. Ayrıca teknolojinin belli bir sistemde ilerlediğini, bazı bulutları tohumlamaktan kaçındıklarını, çünkü hava araçlarının bunlara nüfuz etmesinin çok tehlikeli olabileceğini belirtiyor.

Kanserojen riski taşıyor mu?

Bu duruma ek olarak bilim insanları, dronelar ile gökyüzüne bırakılan titanyum dioksit nanoparçacıklar gibi maddelerin yağmur üzerindeki etkisi konusunda iyimser olsa da, Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından bu parçacıklar "insanlar için olası kanserojenler" olarak sınıflandırılıyor. Araştırmacılar, maddelerin işlemden geçtiği için ve yağmur olarak dünyamıza düştüğü için kanserojen olmadığını vurgulamasına rağmen akıllarımızda halen bir soru işareti kalıyor.

Gelecekte Neleri Başarabiliriz?

Yeni teknoloji dünyayı kurtarmayı amaçlarken daha kötü bir duruma sürükleyebilir mi? Droneların taşımacılık, yiyecek ve sağlık sektöründeki çalışmalarından diğer içeriklerimizde bahsetmiştik. Ancak uzun süre kullanımı mümkün kılamayan bataryaları ile yüksek irtifaya çıkamama gibi problemler bu hava araçlarını diğer sektörlerde görmemizi engelliyordu. İngiltere’deki üniversite tarafından geliştirilerek Birleşik Arap Emirlikleri tarafından destek verilen bu yeni teknoloji ile droneların önündeki engeller kalkmışa benziyor. Böyle bir teknolojinin şu an için yapay yağmur yağdırabildiğini düşündüğümüzde, sizce gelecekte neleri başarmamızı sağlayabilir?

Kaynak: Interesting Engineering

bottom of page