Metaverse’ün oluşturduğu yeni dünya hakkında her gün yeni bir yenilik öğreniyoruz. Örneğin, bir gün Nike’in Roblox ile iş birliği sayesinde geliştirdiği Nikeland’i öğrenirken başka bir gün ise sanal ortamda fiziksel acı hissedebileceğimiz gerçeği ile şok oluyoruz. Yapılan geliştirmelere de bakılacak olursa bu şok hallerinin sonu gelmeyecek gibi gözüküyor. Bundan dolayı “Metaverse nedir?” sorusuna tam anlamıyla bir cevap verebilmek için birkaç yıl daha sabretmemiz ve sanal dünyadaki gelişmelerin daha stabil duruma gelmesini beklememiz gerekebilir. Bu süreç içerisinde ise hızla değişen sanal dünyaya adapte olarak yeni Metaverse’leri keşfetmemiz gerekiyor. Aynı gençlere söylendiği gibi “Bu zamanın tadını çıkarın!”
Belki şu anda geliştirilen sistemler ile hissiyat eksikliği sebebiyle bütünsel olarak kendimizi tatmin edemiyor olabiliriz. Ne de olsa bir gözlük takıyoruz ve o şekilde gerçek dünyaya benzetilmeye çalışan bir animasyon dünyasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Ancak birkaç yıl içerisinde Metaverse’ün farklı sistemler ile iş birliği sağlaması durumunda animasyon dünyasının ötesinde gerçek dünya ile ayırt edilemeyecek ve insanların ütopyalarını yaşayabilecekleri bir sanal evrenle karşılaşabiliriz.
Metaverse Nedir? Neyi Amaçlıyor?
Öncelikle Metaverse’ün tanımını yapmak şu anda hiç de kolay değil. İçeriğimizin girişinde bahsettiğimiz üzere sürekli olarak yeni özellikler ekleniyor ve Metaverse’ün tanım kapsamı gittikçe genişliyor. Genel olarak bir tanım yapmamız gerekiyorsa “sanal gerçeklik ve artırılmış gerçekliğin kullanımıyla gerçekleşen tek, evrensel ve sürükleyici internetin gerçeküstü sanal dünyası” tanımını kullanabiliriz. Peki, bu bilim kurguyu andıran sanal evren neyi amaçlıyor?
Metaverse, insanların internette birbirleriyle fiziksel olarak etkileşimde bulunabilmesini bilim kurgu filmlerinin ötesine taşıyarak gerçek dünyada mümkün kılmayı amaçlıyor. Tabii ki de bu amaç kullanıcıların neyi hedeflediğine göre değişkenlik gösterebilir. İnsanlar ne yapmak istiyorsa Metaverse o amaca uygun olarak değiştirilerek kişiselleştirilebilir ve sonucunda farklı amaçların neden olduğu sanal dünyalar yaratılabilir.
Günümüz Metaverse’ünün Eksiklikleri
Metaverse’ün çıkmasıyla teknoloji dünyasında bir devrim gerçekleşti. Ancak henüz bu devrimin oldukça başındayız. Yüzlerce sanal dünyanın çıktığı bu dönemde hiçbiri tam anlamıyla Metaverse’ü karşılamıyor. Neden mi?
Aslında Metaverse’ü karşılamanın ötesinde hiçbiri tam olarak bir dünya olma özelliğini taşımıyor. Kullanıcılar bir gözlük yardımı ile gerçek dünyadaki gibi bir dünyaya erişim sağlayabiliyor. Bunun sonucunda ise dünyamızdan çok farklı olarak animasyonlarla oluşturulmuş yerler ile karşılaşılıyor. Ek olarak insanların düşünme, hissetme, sezme kabiliyetlerinin de tamamı sıfırlanmış oluyor. Örneğin, gerçek hayatta sudan korkan bir insan Metaverse’te bu korkuyu hissedemiyor. Korku duygusu gözünden baktığımız zaman bu durum iyi olarak yorumlanabilir ancak mutluluk gibi iyi duyguları düşündüğümüz zaman hissiz bir sanal dünya tercih edilesi gözükmüyor. Sonuçta herkes mutluluğu hissetmek ister değil mi?
Metaverse ve Neuralink Bağlantısı
Gelecekte bu eksikleri ortadan kaldırmak elbette mümkün olabilir. Elon Musk’ın çılgın projelerinden biri olan Neuralink sayesinde sanal dünyanın gerçek dünyadan hiçbir farkı kalmayabilir. Neuralink projesi ile beyin dalgalarını izlemek mümkün kılınabiliyor ve buna ek olarak zihin gücüyle dijital dünya üzerinde kontrol sağlamak da mümkün olabiliyor. Bu projenin Metaverse ile birleşmesinden ortaya çıkabilecek çalışmalar sayesinde sanal dünyayı da beyin dalgalarımız ile kontrol etmemiz ihtimaller arasında yer alabilir.
Yalnızca bununla da kalmayarak duygusuz bir Metaverse’e veda ederek insanların her şeyi hissedebildiği bir dünyaya geçiş yapabiliriz. Neuralink’in gerçek hayattaki beyin dalgalarınızı takip etmesi ile duygularınız ile eşleştirilerek sinyaller kaydedilebilir. Sonrasında ise Neuralink tarafından oluşturulan yapay sinyaller ile sanal dünyada da aynı duygular oluşturularak insanların hissetmesi sağlanabilir. Kısacası Metaverse'e gerçek dünyadaki tüm duygularımızı ve hislerimizi aktararak duygusuz bir dünya sıfatından arındırabiliriz.
https://www.youtube.com/watch?v=Hw67Hus6gIY
İnsanların Ütopyası
Metaverse’te hissedilen duygular ile teknolojide devrim tam anlamıyla gerçekleşebilir. Her ürünün erişilebilir olduğu ve paranın olmadığı bir sanal dünya sayesinde insanlar ütopyalarına erişebilir. Örneğin, birisi Ferrari gibi lüks bir araba almak ve bunun mutluluğunu tadabilmek istiyorsa Metaverse’ü kullanabilir. Bunun gibi örnekler sayesinde insanların ütopyalarını yaşamasına destek olunabilir.
Bu durum her ne kadar iyi gibi gözükse de aslında çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir: Ütopyasını yaşayan insanlar bu evrene bağımlı olabilir ve sonucunda gerçek dünyadan bağlarını koparmak isteyebilir. Gerçek dünyadaki çalışma oranları giderek azalarak kullanıcılar sanal dünyanın bağımlısı hâline gelebilir. Öte yandan bağımlı kişiler bu sanal dünyaya erişemedikleri süre boyunca yoksunluk çekeceklerinden agresiflik gibi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Sonuç olarak, insanların ütopyasını elde etmelerini sağlamak onların yararına olabileceği gibi zararına da olabilir. İyi amaçlarla düzenlenmiş ve herkesin mutlu olduğu bir ütopyada görüşmek üzere!
Commentaires