
Can Duru
Yapay Zekâyı Tanıyalım: Sosyal Medya
Sosyal Medyada Yapay ZekâBirçoğumuzun telefonunda Instagram, Facebook, Telegram ve Snapchat gibi sosyal medya platformları bulunuyor. Bu uygulamaların neredeyse tamamını telefonunuza ücretsiz olarak indirebiliyorsunuz ve hiçbir ücret ödemeden kullanımınızı sürdürebiliyorsunuz. Bu duruma rağmen Instagram’ın 2019 yılında 14 milyara yakın bir kazanç elde ettiği biliniyor. Kullanıcıların ücretsiz indirip kullandığı bir uygulamadan nasıl bu kadar çok para kazanılabilir? Bu sorunun cevabını çok basit bir şekilde açıklayabiliriz. Uygulama sizi kendine bağımlı yapıyor, diğer bir deyişle sizin internet hastalıklarından birine sahip olmanıza sebep oluyor. Sizi ne kadar uygulama içerisinde tutabilirse o kadar çok reklam verebilir ve bu şekilde de sizin üzerinizden para kazanarak varlığını sürdürebilir. Yapay zekânın sosyal medyadaki kullanımı, insanı daha çok uygulamada tutarak sürdürülebilir olmasını sağlıyor. Her gün yapay zekânın sosyal medyada sayısız farklı biçimde kullanımını görüyoruz. Facebook, size içerik sunmaktan fotoğraflarda yüzünüzü tanımaya ve reklamlarla kullanıcıları hedeflemeye kadar her şeyi yapmak için gelişmiş makine öğrenimi sistemlerini kullanıyor. Facebook’a ait olan Instagram, beğendiğiniz görsellerdeki ürünleri tanımlamak ve daha sonra keşfetinizi düzenlemek için yapay zekâyı kullanıyor. Daha resmi bir platform olarak insanların iş bulmasına yardımcı olan LinkedIn, iş önerileri sunmak, bağlantı kurmak isteyebileceğiniz kişileri önermek ve ana sayfanızda size belirli gönderiler sunmak için yapay zekâyı kullanıyor. Son olarak ise gençler arasındaki en yaygın sosyal platformlardan biri Snapchat de ise, yüz hatlarınızı takip etmek ve gerçek zamanlı olarak yüzünüzle hareket eden filtreleri uygulayabilmek için bir yapay zekâ teknolojisi olan bilgisayarlı görmenin gücünden yararlanıyor. Sosyal Medyadaki yapay zekâ teknolojisi sadece bu uygulamalarla sınırlı kalmıyor. Netflix gibi yayın şirketleri de yapay zekânın kullanımından destek alıyor. Örneğin, arkadaşlarınız ile kıyasladığınız zaman sizin için öne çıkarılanların arkadaşınızınkinden farklı olduğunu fark edebilirsiniz. Geçen haftalarda arkadaşlarımız ile yaptığımız bir araştırmaya göre Netflix, Türkiye’deki en iyi 10 dizi/film sıralamasında bile ilk 5 yayından sonra kişiye göre düzenliyor. Aslında günün en iyi 10 yayını arasında diye izlediğiniz bir film veya dizi sadece sizin ilk 10 listenizde olabilir. Bu şekilde her ne kadar bize sevdiğimiz yayınları göstermeye çalışıyor olsa da başka bir açıdan baktığımız zaman bizi kandırıyor diyebiliriz.
Sosyal Medyayı Cazip Hâle Getiren Yapay ZekâSohbet Robotları (Chatbots) Sohbet robotları; yapay zekâ desteğiyle e-posta uygulamaları, web siteleri veya mobil uygulamalar gibi farklı platformlarda insanlar gibi doğal bir dil kullanarak kullanıcı ile bir konuşma veya tartışma yürütebiliyor. Bu robotlar, bilgisayar sistemleri ve insanlar arasındaki etkileşimde hızlı ve tamamen güven verici ifadelerle bir insan gibi yanıt verebiliyor. Örneğin, Amazon Amerika’da bulunan canlı sohbet ile destek alma bölümünde ilk önce bir yapay zekâya bağlanıyorsunuz ve daha sonra sizin sorularınıza göre size cevap verebiliyor. Bu cevaplar sizi tatmin etmez ise sizin verdiğiniz cevaplardaki kargo gibi anahtar kelimeleri kullanarak ilgili bölüme bağlayabiliyor. Bununla birlikte, sohbet robotları, gelecekte hayatımıza girmesi planlanan insansı robotlarda da olması planlanan doğal dil işlemeye dayalı bir soru-cevap sisteminin temeli olarak kabul ediliyor. Sohbet robotlarının insanlarla bir müşteri temsilcisi gibi konuşmak dışında da işlevleri bulunuyor. Anlık mesajlaşma uygulamalarında potansiyel gördüğü müşterileri markalara ve ürünlere yönlendirebiliyor. Bu şekilde daha fazla ürün almanıza sebep oluyor ve sizi bir ürün haline getirerek şirkete para kazandırıyor. Tam olarak Sosyal İkilem (The Social Dilemma) belgeselinde dedikleri gibi:
Ürüne para ödemiyorsanız, ürünün kendisi sizsinizdir (If you don't pay the product you are the product)Bu teknoloji, markanın kendisiyle kullanıcı için daha iyi bir kullanıcı deneyimi yaratırken aynı zamanda web sitesinde gezinmenizi sağlayarak daha fazla para kazanmalarını sağlıyor ve böylece şirketler için yapay zekâ vazgeçilmez bir hâl alıyor. Ayrıca müşteri alışveriş geçmişini izlerek analiz eden bu sistem sayesinde kişiye özel cevaplar da mümkün kılınabilir. Sıkça sorulan soruları yanıtlayabilir, alışveriş yapanların durumunu 7/24 süreç boyunca takip edebilir ve herhangi bir soruları olduğu zaman verimli bir insansı müşteri hizmeti sunabiliyorlar. Bu teknoloji ve sunduğu hızlı çözümler sayesinde müşteriler tarafından şirkete duyulan sempati oranı da artabilir. Yapay Zekâ Tarafından Oluşturulan İçerik Kişiye özel olarak geliştirilen hedefli reklamcılık pazarlama sektöründeki en önemli işlemlerden biri hâline hale geldi. Yapay zekâ, artık pazarlamacıların daha fazla veriyi daha hızlı ve etkili bir şekilde okumasına ve dijital kampanyaları verilerden çıkan sonuçlara göre özelleştirerek tanıtmasına yardımcı oluyor. Bütün bu yapılan incelemeler, internet kullanıcılarının niye o platformu kullandığını anlamak ve daha sonra yaptıkları reklamlar, geliştirmeciler ile kullanıcının beklentilerine daha uygun içerik sunmayı sağlıyor. Sitede önümüze ilk çıkan ürün gibi özelleştirilmiş geliştirmeler ve reklamlar, birçok insanın sitede daha çok vakit geçirmesini sağlayarak şirketlere daha çok para kazandırıyor. Teknoloji, pazarlamacıların aylık bülten ve kullanıcı raporu gibi basit hikâyeler için otomatik olarak içerik üretmesine olanak tanıyarak insanlar üzerindeki iş yükünü azaltıyor. Yapay zekâ tarafından oluşturulan içerik, teknolojiye verilen veri tabanındaki bilgiler ve geliştiricilerin belirlediği kurallar aracılığıyla oluşturuluyor. Örneğin, 18 yaş altında bir kişiyiz ve bu durumumuz veri tabanında saklanıyor. Geliştirici sisteme bu yaşa uygun olmayan içerikler sunmayı kısıtlarsa yapay zekâ sadece 18 yaş altına uygun olan içerikleri benim önüme çıkarabilir. Kullanıcılar sisteme verileri hazırlıyor ve sistem de bu veriler etrafında bir içerik geliştiriyor. Bu şekilde yapay zekâ, şirketlerin zamandan ve enerjiden tasarruf etmesine yardımcı olabilir ve çalışanları daha zorlu görevlere odaklanmaya motive edebilir.