
Can Duru
Yapay Zekâyı Tanıyalım: Ulaşım
Ulaşımda Yapay ZekâUlaşım sektöründe; park sensörleri, geri görüş kamerası gibi teknolojilerin kullanıldığını zaten biliyoruz. Gelişen teknoloji dünyasıyla birlikte ulaşım sektöründe de büyük gelişmeler yaşandı. Artık neredeyse üretilen her arabada bir yapay zekâ sistemi bulunuyor. Acil fren sistemleri, Mercedes’in geliştirdiği artırılmış gerçeklikle birlikte çalışan akıllı hız göstergeleri gibi sistemler ulaşım sektöründeki yapay zekâ kullanımını bizlere gösteriyor. Ulaşım sektöründe, yeni teknolojilerin geliştirilmesiyle birlikte ‘insansız sürüş’ gibi uygulamalar geliştiriliyor ve bazı test araçlarında kullanılıyor. Her ne kadar yapay zekânın inanılmaz bir doğruluk oranında çalıştığı kanıtlansa da birçok insan tarafından sürüş sırasındaki güvenilirlik ve insan hayatının güvenliği hâlâ sorgulanıyor. İnsanların kullandığı araçlardaki dikkatsizlik gibi problemlerin getirdiği risk, kapasite sorunları, çevre kirliliği, sürdürülebilirlik gibi yapay zekânın kullanılmadığı döneme ait ulaşımdaki büyük zorluklar, yapay zekâ devrimi için büyük bir fırsat oluşturuyor. İnsanların aklındaki düşünceler ne olursa olsun, gelişen teknolojiye bakıldığında ulaşımdaki yapay zekânın 2023 yılına kadar 3,5 milyar dolarlık bir sermayeye ulaşması bekleniyor.
"İnsan zihninin 2035 yılına kadar yapay zekâya ayak uydurabilmesi için imkan yok." - Gelişen teknoloji alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından Gray Scott
Yapay zekâ Ulaşıma Nasıl Yardımcı Olabilir?Ulaşımda insan ve hava durumu gibi dış faktörlerden kaynaklı birçok problem yaşanıyor. Bazı durumlarda alkollü sürücülerin sebep olduğu kazalar bazı durumlarda ise karlı yollarda arabaların duramaması sonucunda oluşan kazalar olabiliyor. Kentleşmenin sonucu olarak köyden şehirlere göçler ile kentlerdeki araç sayısı giderek artıyor. Araç sayısının artmasına rağmen ülkeler daha fazla yol yapamıyor. Örneğin, Londra’da ulaşım alanında araştırmalar yürüten Ben Plowden, artan ihtiyaçlara rağmen Londra’da uygun yer kalmadı. Bunun sonucu olarak da daha fazla yol yapılamıyor ve şehrin bu durumu çözmek için yeni teknikler denemesi gerektiğini vurguluyor. Ulaşımdaki bu problemlere bir dur demeye gelen yapay zekâ, insanlara bir çözüm sunabilmek için veri tabanındaki verileri kullanıyor ve bu analizlerden çıkardığı sonuçlar ile insanlara
kamu güvenliği (trafikteki suç verilerini gerçek zamanlı olarak izleme),
otonom araçlar (kendi kendine gidebilen ve kullanıcılarına araçta Playstation 5 oynamak gibi sınırsız imkân sunan araçlar),
yaya güvenliği (örneğin, kazaları en aza indirmek için yayaların/bisikletçilerin yollarının uydu tarafından izlenmesi ve hareketlerinin tahmin edilmesi),
trafik sorunları (gecikme nedenlerinin analiz edilmesi, ona göre sürücülere çözüm sunulması veya otonom araçların birbiriyle anlaşması ile trafik sıkışıklığının azaltılması)
doğru kararlar verme (örneğin, aracınızın önüne birden başka bir araç önüne kırınca hızlıca karar veremeyebilirsiniz ama yapay zekâ bunu başarabilir) alanlarında çözüm sunuyor.
Yapay Zekânın Günümüzdeki Heyecan Verici KullanımlarıOtonom Araçlar Yapay zekânın ulaşımdaki en önde gelen örneğini otonom araçlar oluşturuyor. Otonom araçlar, yapay zekâ ve makine öğreniminin bütün imkânlarını kullanıyor ve teknolojilerin sınırlarını zorluyor. Yapay zekâ kullanılarak bir insan gözü ile aynı şeyleri hatta daha fazlasını gerçekleştirebilen bilgisayar görüşü teknolojisi; kameralardan, radarlardan ve Lidar sensörlerinden gelen birtakım veriler elde ediyor ve daha sonra sinir ağları dediğimiz bilgisayarın işlemcisi gelen bilgileri analiz ediyor ve bu şekilde aracın ne zaman durması, hızlanması veya çarpışma için hazırlanması gerektiği konusunda rehberlik ediyor. Ancak toplumun tam olarak otonom araçlara güvenmesi ve kullanmaya başlaması için yapay zekânın hata payının inanılmaz derecede düşük olması gerekiyor. Çünkü günümüzdeki insanların düşüncelerindeki yapay zekâya karşı oluşan ön yargıya bakarsak ancak bu şekilde insanların güvenini kazanabileceğini düşünebiliriz. Otonom araçların hata payı istenilen seviyeye geldiğinde, araştırmacılar, yapay zekânın otonom sürüşünü daha güvenli bir hâle getirerek yaralanmaları önleyebileceklerini hatta hayat kurtarabileceklerini düşünüyor.
(Sürücüsüz araç Waymo ile yolculuk yapan bir yolcu)Drone Taksiler Belki şu anda ancak karayollarından gidebilen, kanatları olmayan bir taksiyle ulaşımınızı sağlıyor olabilirsiniz ama bu gelecekte de bu taksilere muhtaç olduğumuz anlamına gelmiyor. Günlük hayatta birçok alanda gördüğümüz dronelar bir gün bizim özel taksimiz hâline gelebilir. Dronelar şu an zaten paket teslimatları için Amazon Prime Air gibi şirketler tarafından kullanılıyor. Yakın bir gelecekte ise bunun bir üst seviyesine çıkarak sevkiyat yerine insan taşıyabilir. Drone benzeri insansız hava araçları; karbon emisyonları, trafik sıkışıklığı veya fahiş araba fiyatları ile mücadelede önemli bir çözümü temsil ediyor. Tamamen otonom olan drone taksiler olarak insanların gidecekleri yere çok daha hızlı ulaşmasını sağlarken aynı zamanda işe gidiş-geliş sürelerini de en aza indirebilir ve bu şekilde de birçok kişiyi trafik süresinden kurtararak daha önemli işler için vakit oluşturabilir. Kentsel alanlarda ise drone taksiler, kentsel planlama ve artan ihtiyaçtan dolayı araçlar için altyapı geliştirme gibi sorunları çözmek için gerçek bir fırsat olabilir. Bu taksiler, Londra gibi şehirlerin yeni yol yapamama sorunlarını ortadan kaldırmasına yardımcı olabilir. Bu yapay zekâ destekli teknoloji uzak bir gelecek gibi görünebilir ancak aslında o kadar da uzak olmayabilir. Amerika merkezli ulaşım sektöründe çalışmalarını yürüten Uber, birkaç yıl önce drone taksileri çalıştırabilecek yazılımı geliştirmek için NASA ile bir ortaklık imzalayarak otonom 'uçan taksileri' gerçeğe dönüştürmek için önemli bir adım attı. Diğer bir deyişle, yakın gelecekte kafamızın üzerinden geçen sarı taksiler görmemiz mümkün olabilir.